MAIN PAGE | SOCIETY  | TÜRKÇE
Journal of Health and Nursing Management: 2 (1)
Volume: 2  Issue: 1 - 2015
Hide Abstracts | << Back
1.Cover

Page I

2.Contents

Page II

RESEARCH ARTICLE
3.Development of the Scale of Women Academicians’ Career Barriers
Burcu Alaçam, Serap Altuntaş
doi: 10.5222/SHYD.2015.001  Pages 1 - 11
GİRİŞ ve AMAÇ: Araştırma, “Kadın Akademisyenlerin Kariyer Engelleri Ölçeği”nin geliştirilmesi ve geçerlik-güvenirliğinin test edilmesi amacıyla metodolojik olarak gerçekleştirilmiştir.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Araştırma, Eylül 2013 - Ağustos 2014 tarihleri arasında Doğu Anadolu bölgesinde yer alan 10 Sağlık Yüksekokulu ile bir Sağlık Bilimleri Fakültesi olmak üzere toplam 11 okulda gerçekleştirilmiştir. Veri toplama aracı olarak kişisel bilgi formu ile kadın akademisyenlerin kariyer engelleri ölçeği taslak formu kullanılmıştır. Araştırma için etik kurul onayı ile kurum izinleri alınmıştır. Araştırma verileri kapsam geçerliliği, yapı geçerliği ve güvenirlik analizleri açısından değerlendirilmiştir.
BULGULAR: Verilerin değerlendirilmesi sonucunda “Kadın Akademisyenlerin Kariyer Engelleri Ölçeği”nin 40 madde ve dört alt boyuttan oluştuğu, madde toplam puan korelasyonu değerlerinin 0,33-0,56, faktör yüklerinin ise,.339 ile,.885 arasında ve korelasyon olduğu belirlenmiştir. Toplam varyansın %46’sını açıklayan ölçeğin Cronbach alfa katsayısının toplamda,.90, alt boyutlarda ise,.73 ile,.88 arasında değiştiği saptanmıştır.
TARTIŞMA ve SONUÇ: Araştırma sonucunda geliştirilen “Kadın Akademisyenlerin Kariyer Engelleri Ölçeği”nin kadın akademisyenlerin kariyer engellerini belirlemek amacıyla kullanılabilecek geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olduğu saptanmıştır.
INTRODUCTION: The survey has been carried out methodologically in order to develop “The Scale of the Women Academicians’ Career Barriers” and test its validity and reliability.
METHODS: The survey has been carried out in 11 schools in the Eastern Anatolia Region between 2013 September and 2014 August. Ten of them were Medical Vocational High Schools and one was the Faculty of Health Sciences. Personal information form and The Scale of Women Academicians’ Career Barriers draft form were used with the purpose of data collection. Ethics committee approval and institutional permissions were obtained for the study. Study data have been evaluated in terms of content validity, structure validity and reliability analysis.
RESULTS: As a result of data evaluation, it has been found out that The Scale of Women Academicians’ Career Barriers consisted of 40 items and four sub-dimensions. Item total point correlation values were 0.33-0.56, factor loads were between.339 and.885 and test-retest result was extremely significant (p<0.000). It has been determined that the Total Cronbach alpha coefficient of the scale which explained 46% of the total variant is.90, and points of sub-dimension varied between.73 and.88.
DISCUSSION AND CONCLUSION: As a result of the study, it has been determined that The Scale of Women Academicians’ Career Barriers is a valid and reliable measurement instrument which can be used with the purpose of determining women academicians’ career barriers.

4.Perceptions of Nurses Organizational Culture Working in Surgery Clinic
Seda Pehlivan, Diğdem Lafçı, Gülsüm Demiray, Melike Yaman
doi: 10.5222/SHYD.2015.012  Pages 12 - 24
AMAÇ: Araştırma; cerrahi kliniklerinde çalışan hemşirelerin örgüt kültürü algılarını belirlemek amacıyla tanımlayıcı olarak yürütülmüştür.
YÖNTEMLER: Araştırma verilerinin toplanmasında hemşirelerin sosyo-demografik özelliklerini belirlemek amacı ile oluşturulan “Kişisel Bilgi Formu” ile Yahyagil tarafından geliştirilen “Denison Örgüt Kültürü Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırma üniversite hastanesinde çalışan 72 hemşire ile gerçekleştirilmiştir. Verilerin değerlendirilmesinde; frekans, yüzde, aritmetik ortalama, Studen t testi, Man Whitney U, Kruskal Wallis ve pearson korelasyon analizi testi kullanılmıştır.
BULGULAR: Araştırmaya alınan hemşirelerin yaş ortalaması 29,70±4,39 yıl, %79,2’si kadın, %66,7’si lisans mezunudur. Hemşirelerin %54,2’si çalıştığı kurumdan memnun olduğunu, %30,6’sı kurum içi ve kurum dışı eğitim faaliyetlerini ve %41,7’si sosyal faaliyetleri yetersiz bulduğunu, %34,7’si kurumlarının değişime açık ve %30,6’sı üst yöneticilerinin tarzının katılımcı ve yardımsever olduğunu düşündüklerini bildirmiştir. Ölçeğin alt boyutlarından alınan puanlara bakıldığında; katılım kültürü 28,94±5,69, tutarlılık kültürü 28,50±5,16 uyum 29,05±4,76, misyon 29,31±4,99 ve genel puan ortalaması 114,85±16,53 olduğu bulunmuştur. Evli olan hemşirelerin misyon kültürü bekarlara, servis sorumlusu hemşirelerin örgüt kültürü klinik hemşirelere, kurumlarında istekli çalışan hemşirelerin örgüt, tutarlılık ve uyum kültürü isteksiz çalışanlara, kurumlarında çalışmaktan memnun olan hemşirelerin katılım kültürü puan ortalamaları memnun olmayan hemşirelere göre istatistiksel olarak anlamlı yüksek bulunmuştur (p<0,05).
SONUÇ: Cerrahi kliniklerinde çalışan hemşirelerin örgüt kültürü puan ortalamaları iyi düzeyde bulunmuştur. Evli ve sorumlu hemşire olma, kurumda isteyerek çalışma, kurumdan memnun olma gibi özelliklerin hemşirelerin örgüt kültürü düzeyini olumlu yönde etkilediği saptanmıştır (p<0,05).
OBJECTIVE: This descriptive research has been conducted to determine surgery nurses' perception related to rganization culture.
METHODS: While collecting the survey data, a “Personal Information Form” that was designed to determine the social-demographical cha¬racteristics of the nurses and the “Denison Organizational Culture Scale” which was developed by Yahyagil have been used. The survey included 72 nurses who were working in university hospital. Frequency, percentage, arithmetic mean, Student t-test, Mann Whitney U, Kruskall Wallis and pearson correlation analysis were used to evaluate the data.
RESULTS: Mean age of the nurses was 29,70±4,39 year, 79.2% of participants were women, and 66.7% of participants were at graduate degree. 54.2% of the nurses were satisfied with their job in hospital, 30.6% of nurses mentioned that in-house and external training activities were poor, 41.7% of nurses pointed out that social activities were poor, 34.7% of nurses specified that the institution was open to change, and 30.6% of of nurses mentioned that the senior managers were participant and helpful. Evaluation of subpoints of the scale showed that; mean points of participant culture, consistency culture, harmony, mission and general point were 28,94±5,69, 28,50±5,16, 29,05±4,76, 29,31±4,99 and 114,85±16,53 respectively. Mission culture points of married nurses were higher than single nurses, organization culture points of ward nurses were higher than polyclinic nurses; organization, consistency and harmony points of nurses who worked willingly were higher than the nurses who worked unwillingly; these results were found statistically significant (p<0,05).
CONCLUSION: Organizational culture mean scores of nurses working in surgery wards were found good. It was determined that, factors like being married, being a manager, working willingly and satisfaction from institution effected organizational culture level of nurses positively(p<0.05).

5.Determining of Problems Experienced by Nurses Working In State Hospitals, Community And Family Health Centers
Havva Öztürk, Bahar Candaş, Elif Babacan
doi: 10.5222/SHYD.2015.025  Pages 25 - 36
GİRİŞ ve AMAÇ: Araştırmanın amacı, hekim, hemşire ve diğer sağlık personellerinden oluşan sağlık çalışanlarının Sağlık Bakanlığına bağlı devlet hastaneleri, toplum sağlığı ve aile sağlığı merkezlerinde (TSM/ASM) çalışan hemşirelerin sorunlarına ilişkin görüşlerinin belirlenmesidir.


YÖNTEM ve GEREÇLER: Araştırma, Trabzon'daki devlet hastaneleri, toplum ve aile sağlığı merkezlerinde çalışan toplam 940 hemşire, 389 hekim ve 395 diğer sağlık personeli ile gerçekleştirilmiştir. Veriler, demografik özelliklerle ilgili 8 soru, hemşirelerin sorunları ve çözüm önerilerine yönelik açık uçlu 2 sorudan oluşan anket formu ile toplanmıştır.
BULGULAR: Hastanede çalışan hemşirelerin %19’u öncelikle döner sermayeden izinli ya da raporlu günlerde yararlanılmamasını, hekimlerin %14’ü maaş ve zamların düşük olmasını, diğer sağlık personelinin %14’ü döner sermayenin sağlık personeli arasında adil dağıtılmamasını, toplum sağlığı merkezi ve aile sağlığı merkezindeki hemşirelerin %31’i, hekimlerin %32’si ve diğer sağlık personelinin %12’si maaş ve zamların düşük olmasını hemşirelerin sorunları arasında belirtlerdir.
TARTIŞMA ve SONUÇ: Tüm sağlık personeli, hemşirelerin ücretlendirilme, kuruma yönetimi ve yasal düzenlemelere ilişkin sorunları olduğunu belirtmiştir.
INTRODUCTION: The purpose of the study was to determine the views of health personnel composed of physicians, nurses and other health health workers regarding the problems of nurses working in public hospitals, community health and family health centers (TSM / ASM) of the Health Ministry
METHODS: This study was conducted with total 940 nurses, 389 physicians and 395 the other health personel working in public hospitals, community health and family health centers in Trabzon. Data was gathered with a questionnaire consist of 8 questions related to demographic charecteristics and 2 open-ended quetions about nurses’ problems and the recommendations for their solves.
RESULTS: In hospital, 19% of nurses firstly stated that they had not benetif from working capital in the day off/ report form days, 14% of physicians explained that the salary and its raise were insufficient, 14% of the other personnel stated that the working capital had not been distributed fairly to health personnel, In community health and family health centers, 31% of nurses, 32% physicians and 12% of the other health personnel that the salary and its raise were insufficient as nurses’ problems.
DISCUSSION AND CONCLUSION: All healthcare providers stated that nurses had the problems regarding their payment, institution management and legal regulations

6.The Relationship Between Emotional Labor Behaviors and Burnout Levels of Nurses
Serap Altuntaş, Özlem Şahin Altun
doi: 10.5222/SHYD.2015.037  Pages 37 - 43
AMAÇ: Araştırma hemşirelerin duygusal emek davranışlarının tükenmişlik durumları ile ilişkisini belirlemek amacıyla tanımlayıcı ve ilişki arayıcı tasarımda gerçekleştirilmiştir.
YÖNTEMLER: Araştırmanın evrenini, Türkiye’nin doğusunda bir ilde faaliyet gösteren 4 hastanede çalışan hemşireler, örneklemini ise araştırmaya katılmayı kabul eden hemşireler oluşturmaktadır. Verilerinin toplanmasında hemşirelerin sosyo- demografik özelliklerini sorgulayan sorular ile “Duygusal Emek Ölçeği” ve “Maslach Tükenmişlik Ölçeği” ni içeren bir soru formu kullanılmıştır. Araştırma için etik kurul onayı ile yazılı resmi izinler alınmıştır. 420 hemşirenin 264’ünden kullanılabilir veri elde edilmiştir. Veriler Haziran - Eylül 2011 tarihleri arasında toplanmıştır. Veri toplama aracının yanıtlanma oranı % 62.8’dir. Veriler istatistik paket programı ile analiz edilmiştir.
BULGULAR: Araştırmaya katılan hemşirelerin genel olarak duygusal emek davranışlarının ve tükenmişlik durumlarının düşük olduğu belirlenmiştir. Ayrıca yüzeysel davranış ile duygusal tükenme ve duyarsızlaşma arasında, duygusal çaba harcama ve derinlemesine davranış ile duyarsızlaşma arasında, gerçek duyguları bastırma ile kişisel başarı hissi arasında pozitif yönde anlamlı ilişkiler olduğu saptanmıştır.
SONUÇ: Sonuç olarak hemşirelerin duygusal emek davranışlarının tükenmişlik düzeyleri ile ilişkili olduğu ortaya konmuştur.
OBJECTIVE: The study was carried out in descriptive and relational research design to determine the relation between emotional labor behaviors and burnout levels of nurses.
METHODS: Study population consisted of nurses employed in four hospitals in a province located in East Turkey, and the study sample was composed of nurses who agreed to participate in the study. A questionnaire form including questions about socio-demographic properties of nurses, “Emotional Labor Scale” and “Maslach Burnout Scale” was used for data collection. Ethical Committee approval and written official permission were granted for the study. Usable data were obtained from 264 out of 420 nurses. Data were collected between June and September 2011. The response rate to data collection tool was 62.8%. Data were analyzed with statistic packet software.
RESULTS: Nurses included in the study were determined to have low emotional labor behavior and burnout levels in general. In addition, positive and significant relations were observed between superficial behavior and emotional burnout and desensitization; emotional labor and deep behaviors and desensitization; and feeling of personal achievement and suppressing real feelings.
CONCLUSION: As a result of the study, it was concluded that emotional labor behaviors are related to their burnout levels.

REVIEW
7.Organizational Commitment in Nursing
Handan Eren, Meltem Demirgöz Bal
doi: 10.5222/SHYD.2015.044  Pages 44 - 50
Örgüt-işgören ilişkisi sonucunda oluşan örgütsel bağlılık, işgörenin çalıştığı örgüte karşı hissettiği bağın gücüdür. Örgütler için işgörenlerin çalıştıkları örgütten memnun olmalarını sağlamak, mal ve/veya hizmet üretmek kadar önemli görülmektedir. Çoğunluğunu hemşirelerin oluşturduğu sağlık kuruluşlarında da örgütün başarısı için, hemşirelerin örgüte olan bağlılıklarının artırılması bir gerekliliktir. Hemşirelerin örgüte bağlılıkları sadece hemşireler açısından değil hasta/sağlıklı bireyler ve ülke ekonomisi açısından da önem arz etmektedir. Bu derlemede örgüte bağlılık kavramı ve öneminin yanı sıra dünyada ve Türkiye’de hemşirelerin örgüte bağlılığa ilişkin güncel durumlarının değerlendirilmesi yapılmaya çalışılmıştır.
Organizational commitment, as a result of the organization-employee relationship, is the employees feel about the organization that runs the power. Organizations to ensure that they are satisfied with the organization work of employees, goods and / or services is as important as producing. The majority of the health care provider in the form of nurses, for the success of the organization increase their commitment to the organization of nurses is a necessity. Organization commitment of nurses is not only important for nurses but also ill/healthy person and economics. This compilation has been made to evaluate the current status of and the importance of the concept of organizational commitment in the world and in Turkey as well as organizational commitment of nurses.

8.Overview of Evidence Based Practices in Nursing
Ebru Öztürk Çopur, Nilgün Kuru, Çiğdem Canbolat Seyman
doi: 10.5222/SHYD.2015.051  Pages 51 - 55
Günümüzde toplumların yaşlanması, kronik hastalıkların artması sonucunda maliyeti yüksek ilaçlar ve tedavi yöntemleri kullanılmaya başlanmıştır. Kaynakların uygun kullanılması ve daha çok kişiye nitelikli bakım sunulması için en uygun yaklaşım kanıta dayalı uygulamalardır. Kanıta dayalı uygulamaların öneminin artmasının birçok nedeni vardır. Bunlar; hasta bakımında tıbbi hata oranlarının ve hastaların bilgi taleplerinin artması ve sağlık profesyonellerine olan güvenin azalmasıdır. Ayrıca kanıta dayalı uygulamalar bilgi ve karar verme arasındaki bağı güçlendirerek tanı, tedavi ve bakım sürecini bilimselleştirmekte ve profesyonelleştirmektedir. Kanıta dayalı sağlık bakımı, bakım ortamlarında hastalara en iyi bakımı sunabilmek için uygun kaynakları, hasta tercihlerini, uzman görüşünü ve bilimsel araştırmalardan elde edilen kanıtları bir araya getirme olarak tanımlanmaktadır. Hemşirelikte KDU’yu geliştirebilmek için, kliniklerde uygulamaya geçirilecek araştırmaların yapılması ve araştırma sonuçlarının hemşirelere ulaştırılabilmesine yönelik gerekli mekanizmaların oluşturulması gerekmektedir. Hemşirelik mesleğinde kanıta dayalı uygulamayı geliştirmek için bu alandaki bilgi ve becerilerin arttırılması ve bilimsel verilere dayalı bakımın uygulanmasının önündeki engellerin azaltılması gerekir. Hemşirelerin KDU karşında hem kişisel hem de örgütsel açıdan birçok engel vardır. Bireysel olarak, hemşirelerin araştırma değerlendirme becerilerinin eksik olması ve araştırmaları tartışacak akademik ortamdan izole edilmiş olması, değişiklikleri ve değişimi kabul edebilecek güven eksikliğinin olması hemşirelerin KDU karşısındaki en önemli engelleridir. Örgütsel açından ise, hemşirelerin araştırma bulgularını uygulamaya yeterli zamanlarının olmamasıdır. Dahası hemşirelerin çok önemli durumlarda hastaya değişiklikleri uygulama için yetki ve özerkliğe sahip olduklarına inanmamasında örgütsel desteğin eksikliği dikkate alınmalıdır. Hemşirelikte profesyonelleşmenin başta gelen koşulu kuşkusuz bilimi ve bilimsel yöntemi yeterince anlamak ve mesleğe yansıtmaktır. Hemşirelikte bilimsel yöntem kullanılarak yapılan araştırmalar gelecekte hemşireleri deneyimlere dayalı kararlardan kanıta dayalı karar verme bilincine taşıyacak ve kendi bilgisini üreten hemşirelik, bilginin bilimsel değeri ve kullanımı konusunda daha fazla sorumluluk alacaktır. Ancak bunu başarmak için, araştırma üreten ve araştırma kanıtlarını kullanan bir ekip ruhuyla çalışmak gerekmektedir.
Nowadays, aging of society, increase of chronic diseases caused to use high cost of drugs and treatment methods. The best approach are evidence-based practice (EBP) for appropriate use of resources. There are many reasons increasing the importance of EBP. These are to increase rate of medical errors in patient care and information demands of patients, to decline trust on health professionals. Also, EBP are scientize the diagnosis, treatment and care process. Evidence-based health care is defined as combining appropriate resources, patient preferences, expert opinion and the evidence obtained from scientific research. To develop EBP in nursing, knowledge and skills in this area must be increased and the barriers in front of nursing care practices based on scientific data must be removed. There’re many individual and organizational barriers about EBP of nurses. Individual barriers like the inability critically appraise or synthesize the research literature and lack of search skills. Organizational barriers for nurses are the lack of time to apply research results. Besides, the lack of organizational support should be taken into consideration for the reason why the nurses do not believe that they have the power and self determination to apply the changes to the patients in case of significant circumstances. The main condition of being a professional nurse is surely to understand the science and scientific method properly and to reflect these to the job. In the future,due to the researches which was made by using scientific methods nurses will be more aware to make evidence-based decisions rather than experience-based ones. Producing its own knowledge, nursing will take more responsibility for the scientific value of and the use of knowledge. However, it is necessary to work with a team which produces researches and uses evidences of these in order to achieve this.



 
 

LookUs & Online Makale